Terör ve Güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, CNN Türk canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, ‘Terörün ilk odaklandığı yer Irak’tı; zaten temel hedef noktası da orasıydı.
Bu konuda nasıl bir yol izleneceğine dair yakın bir takip söz konusuydu. Atılan adımların sonucu olarak beklenen açıklama geldi ve sürecin nasıl işleyeceğine yönelik birtakım beklentiler oluştu.
“İMRALI AÇIKLAMASI, SÜRECİN BİTTİĞİ ANLAMINA GELMİYOR”
Alınan karar, İmralı açıklaması, sürecin bittiği anlamına gelmiyor. Çünkü düşünsene; 50 yıllık, Irak’ı, Suriye’yi, Orta Doğu’yu ve başta Türkiye olmak üzere bölgeyi çok derinden etkileyen kirli bir süreci bitirmeye çalışıyorsun. Dolayısıyla bundan nemalanan gerek örgüt içinde gerek örgüt dışında, aynı zamanda buradan çıkar sağlayan ülkeler, gruplar, bazı yapılar var. Onlar, bu süreci engellemek adına her türlü adımı atacaklardır. Biz de o dönemde “Bunlara hazırlıklı olmalıyız.” diyorduk.
Ve aslında süreçte de bunlarla karşılaştık. Yani siz “terör” denilen belanın başını Kandil’de ya da Anadolu topraklarında ezmeye kalktığınızda, kuyruğun Washington’dan, Londra’dan, Paris’ten oynatıldığını görüyorsunuz. Dolayısıyla 50 yıl boyunca bu bölgede çok vahim olayların altına imza atan bu devletler ve içlerindeki kirli yapılar, bu süreci engellemek adına her türlü girişimde bulunuyorlar.
“SÜRECİN DAHA HIZLI İLERLEMESİ ADINA BAZI HUKUKİ BEKLENTİLERİN OLUŞTUĞU YÖNÜNDE İFADELER VAR”
Bir kere bu süreci iyi okumamız gerekiyor. Bu açıklamayla birlikte ben, bu yapının da Türkiye’den tamamen çekileceğini ve Türkiye’de artık hiçbir terörist unsurun kalmayacağını anlıyorum. Ayrıca, o açıklamada dikkat edersen, sürecin biraz daha hızlı ilerlemesi adına bazı hukuki beklentilerin oluştuğu yönünde ifadeler de var.
Biliyorsun, bu konuda çalışan bir komisyonumuz var. Ancak son günlerde sanki süreç tıkanmış, işlemiyormuş gibi bir hava ve atmosfer oluşturulmaya çalışıldı. Bazı çevreler tarafından da “özerklik” tartışmalarına zemin hazırlanmak isteniyor.
Fakat bu açıklama net bir şekilde şunu söylüyor: “Bu süreç hızlanmalı, süreç devam ediyor, herhangi bir aksaklık yok.” Hatta son cümle benim için çok önemliydi: “Bu süreç ıskalanmamalı, çok dikkatli yürütülmeli ve kimse bu süreci sabote etmeye çalışmamalı.’ dedi.
“BU AÇIKLAMAYLA SÜRECİN YENİDEN HAREKETLENDİĞİNİ VE İVME KAZANDIĞINI ANLIYORUZ”
CNN Türk İstanbul Haber Koordinatörü Nihat Uludağ, ‘Daha önce Kandil eteklerinde PKK terör örgütü silahlarını bir kazana koymuş, yakmıştı ve sistematik olarak silah bırakacağını açıklamıştı. Ancak o tarihten sonra baktığımızda bir hareket ya da hızlı bir ilerleme kaydedilememişti. Fakat yeniden anladığımız kadarıyla sürecin ivmelendiğini görüyoruz. Çünkü PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok yeniden bir açıklama yaptı ve bu açıklamada PKK terör örgütünün Türkiye’den kademeli olarak çekileceğini açıkladı.
Bu önemli bir gelişme çünkü biliyorsun, “Terörsüz Türkiye” kapsamında bu adımların atılması gerekiyor. Neredeyse 50 yıla yakın bir süredir Türkiye’de terör örgütü faaliyetlerini yürüten PKK’nın bu yönde adım atması dikkat çekici. Daha önce silahlarını yakmış olmasına rağmen bir türlü ilerleme kaydedilememişti. Ancak bugünkü bu açıklamayla sürecin, yani Terörsüz Türkiye sürecinin yeniden hareketlendiğini ve ivme kazandığını anlıyoruz.
Tabii PKK terör örgütünün Türkiye’de silah bırakıp güçlerini çekmesi sadece olayın bir ayağı. Bunun karşılığında bir takım Meclis komisyonlarının da çalışmalar yürütmesi, Türkiye’de siyasi adımların da atılması bekleniyor.
Sonuç olarak, PKK’nın bu kararı sürece önemli bir katkı sağlayacaktır. Çünkü bu sürecin bir şekilde hızlanması gerekiyor. Artık “Terörsüz Türkiye süreci yavaşladı mı, durdu mu, aksıyor mu?” sorularının tartışıldığı bir dönemde bu kararın alınması da oldukça önemli diye düşünüyorum.’ ifadelerini kullandı.
“Silah yakma sürecinde PKK terör örgütü, ilk defa Kandil’den, Kandil Dağı’ndaki kamplarının eteklerinden indiler. Daha önce onlar için Süleymaniye’de hazırlanan Kandil eteklerindeki bir noktaya geldiler.” diyen Uludağ sözlerini şöyle sürdürdü; O noktada PKK terör örgütü samimiyetini göstermek için bu eylemi yaptı. Ancak o süreçten sonra Meclis’te komisyonlar oluşturulup görüşmeler başladı, bir takım siyasi söylemler ortaya çıktı. Tabii ki bu zor, tehdit içeren ve hassas bir süreçti. Bu sürecin toplumun bütün dinamikleriyle değerlendirilip tartışılarak yürütülmesi gerekiyordu.
Her ne kadar süreç yavaşlamış gibi görünse de anlıyoruz ki aslında her dakikasında adım adım devam etmiş. Bu süreci neden “hassas süreç” olarak niteliyoruz? Çünkü biliyorsunuz, ülkemizde binlerce şehidimiz, binlerce gazimiz var. Şehit ve gazilerimizin aileleri var. Bizler de onların birer ailesiyiz. Onları kendimizden ayrı olarak değerlendiremeyiz.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİLAHSIZLANMA YOLUNDAKİ SÜRECİ DE HIZLANDIRMASI GEREKİYOR”
Dolayısıyla onların gönlünü, kalbini kıracak hiçbir adım atılmaması için büyük bir özen gösterildi. Sürecin muntazaman işlemesi, teknik bir hata yapılmadan, toplumsal kırılmalar yaşanmadan ve şehit ile gazilerimizin gönlünün kırılmadan ilerlemesi hedeflendi. Bu süreç adım adım işledi; şehit yakınlarımız, gazi yakınlarımız dinlendi. Adım adım bu süreç ilerlemeye devam etti. Süreç devam ederken, diğer yandan PKK kanadının da artık bir adım atması gerekiyordu.
Anladığımız kadarıyla PKK terör örgütü bu adımı bugün itibarıyla daha net ve kararlı bir şekilde atmış görünüyor. Çünkü bu kararla birlikte terör örgütünün silahsızlanma yolundaki süreci de hızlandırması gerekiyor. Sadece Türkiye ile değil, Türkiye’nin güneyinde yer alan komşu ülkelerde de PKK terör örgütünün adım adım silahsızlanmaya gitmesi gerekiyor ki bu süreç nihayete ersin.
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/gundem/teror-orgutu-pkknin-turkiyeden-cekilme-karari-ne-anlama-geliyor-coskun-basbug-anlatti-7471258
