Bahis skandalına karıştığı “iddia edilen” hakemler çürümüş sistemde buz dağının görünen yüzüdür.
“Hakim” görevini yapan insanların hangi gerekçeyle olursa olsun bahis hesabı açması veya oynaması kabul edilemez.
Gözler onların sahadaki kararlara odaklanmışken, birilerinin kirli organizasyonun parçası olması ahmaklıktır, aptallıktır.
TFF Başkanı’nı takdir ediyorum. Ülke ve futbol gündemini çok kritik bir süreçte değiştirmeyi başardı. Lakin hatırlatayım; şike ve bahis yumağının ipini çeken, geçmişte zehir zembelek ifadeler kullandığı selefi Mehmet Büyükekşi’dir.
Ankaraspor ile Nazillispor takımları arasında 2 sezon önce oynanan maçta yaşananlar üzerinden soruşturma başlatan ve konuyu yargıya intikal ettiren Mehmet Bey’dir.
O maçla ilgili iki takımdan futbolcu, yönetici ve teknik direktör olarak 28 kişi bahis oynamak suçundan 8 ay ile 1 yıl arası futboldan men edilmişti.
Adamlar hala başkan
Ya diğer failler nerede? TFF topu soruşturmayı yürüten Ankara Batı Adliyesi’ne attı.
“Şike” suçlamasıyla konan tedbirler kaldırıldı. Adamlar hâlâ hala başkanlık yapıyor.
Açın bakın federasyon sitesine; Memet Emin Katipoğlu ve Şahin Kaya kulüp başkanı görünüyor.
Bu nasıl çelişkidir?
Hakemler için TFF yaptırımları, başkanlar için yargı kararı.
Gerçekten içinize siniyor mu?
İfşa ettiğiniz 152 hakemin mahkemede de suçluluğunun kanıtlanması gerek. Federasyon olarak ceza kestiğiniz hakemlerin lisansını iptal edeceksiniz ya. Açtıkları veya açacakları davaları kazanıp aklanırlarsa ne olacak?
Milletin önünde rezil ettiğiniz isimlere iade-i itibar yapabilecek misiniz?
Olup bitenden bihaber MHK Başkanı’na ne demeli?
Niçin sesi çıkmıyor, son üç yıldaki 3 hakem operasyonun onun dönemine denk gelmesi tuhaf değil mi?
Külahıma anlatsın
Hacıosmanoğlu, “Hakemlik onur mesleğidir” dedi. Peki, diğer “omurgasızlara” ne olacak?
Mesela Türkiye’de ilk kez Gökdeniz Karadeniz’in karıştığı bahis şikesine kadar gidecek cesaretiniz var mı? Bugünün taşları o günlerde döşenmeye başlanmıştı.
Pisliğe bulaşmış kulüp başkanları, teknik direktörler, futbolcular ve menajerler işin neresinde?
Günlerdir ekranlarda ve sosyal medyada ahkam kesen, ahlak dersi vermeye kalkan bazı yorumcuların bahisle ilişkileri de araştırılacak mı?
Herkes sütten çıkmış ak kaşık, sadece hakemler mi kirli? Külahıma anlatın.
Son sorum; Süper Lig’de üç büyük kulübe sponsor olmuş, ancak devlet tarafından yasa dışı bahis gerekçesiyle el konulan şirketle maddi ilişkiye girmiş TFF yöneticisi var mı?
Bu iddiayı da aynı ciddiyetle araştıracak mısınız?
Belki de görev, savcılık, emniyet ve MASAK’e düşecek.
Nasıl olsa tüm “kirli işleri” yargı çözecek!
Rastlantı mı?
Ankaraspor- Nazillispor maçı, bahis ve şike skandalının ortaya çıkarılmasında milat oldu. Al gülüm ver gülüm biten ve tek sarı kartın çıkmadığı karşılaşmanın yardımcı hakemi kimdi biliyor musunuz?
Bahis skandalında adı geçen ve dört gün önce Disiplin Kurulu’na sevk edilen üst klasman yardımcı hakemi Mehmet Sıraç Akpınar.
Kaldırıp kaldırmadığı bayraklar için günahına giremem.
Sadece ilginç geldi bana.
Cavcav alayınızı kovardı
Gençlerbirliği’nde görev yapan ne kadar başkan ve yönetici varsa, İlhan Cavcav’ın mirası üzerinde
oturuyor. Oturmakla kalmıyor emanetini maddi manevi kemiriyor.
Rahmetli yaşananları görebilse, oğlu dahil alayını kovar, kulüpten içeri sokmazdı.
Son örnek, Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu’nun ayrılış şekli. Takımı küme düşer denirken Süper Lig’e çıkardı. Dönemin başkanı tarafından verilen sözler yerine getirilmemesine rağmen kötü gidişi olumluya çevirdi. Ama kulübün içini oyan çıkar odakları tarafından istenmeyen adam ilan edildi.
Bilmeyenlere söylüyorum; tek taraflı fesihte 15 milyon lira tazminat hakkı vardı, kullanmayı etik bulmadı. Önce oyuncularıyla vedalaştı, sonra alacaklarını bir kalemde sildi. Ve son üç aylık maaşına karşılık iyi izler bırakarak ayrıldı başkentten.
Yolun açık olsun Hüseyin Hocam. Geride kalanlar düşünsün.
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/skorer/cemal-ersen/hakem-tu-kaka-digerleri-ak-kasik-7475008
